Bilinçaltının Gücü (Joseph Murphy) – İstediğiniz Sonuçları Elde
Etmenin Yolları
DÜŞÜNCELERİNİZİ
DEĞİŞTİRİRSENİZ, KADERİNİZİ DE DEĞİŞTİRİRSİNİZ…
ETKİ
düşünceniz, TEPKİ ise bilinçaltınızın verdiği karşılıktır.
Bütün
dilekleriniz gerçekleşecek diye bir kural yoktur. Herkes bunu bilir. Şüpheci
kişiler, bunu duaların işe yaramadığına dair bir kanıt olarak yorumlarlar. Ancak
göz ardı ettikleri bir nokta vardır:
Dileklerinizin karşılık bulabilmesi için bilimsel
temeli net bir biçimde anlaşılarak etkin kullanılması gerekir. Ancak bundan
sonra belirli bir isteğin neden etkin olmadığını anlayabilir ve onu daha etkin
kılmak için pratik bir yöntem bulabiliriz.
Peki dileklerinizin istediğiniz gibi karşılık
bulmadığını fark ederseniz, ne olur o zaman? İlk yapmanız gereken şey, böyle bir
başarısızlığın temel nedenlerini anlamak olmalıdır. Bu nedenler güven eksikliği
ve çok fazla çabadır. Birçok kişi, bilinçaltının işleyişini tam olarak anlayamaz
ve dileklerinin gerçekleşmesine mani olur. Zihninizin nasıl çalıştığını
bildiğinizde, büyük ölçüde güven kazanırsınız.
Unutmayın, bilinçaltınız ne zaman bir fikri kabul
etse, hemen bunu uygulamaya başlar. Bunun için bütün önemli kaynaklarını ve
potansiyellerini kullanır. Derin zihninizin bütün zihinsel ve spiritüel
yasalarını harekete geçirir. Bu yasa iyi fikirler için geçerlidir, ancak kötü
fikirler içinde geçerlidir. Sonuç olarak, eğer bilinçaltınızı olumsuz biçimde
kullanırsanız, bu soruna, başarısızlığa ve karışıklığa neden olur. Yapıcı
biçimde kullanırsanız kılavuzluk, özgürlük ve zihinsel huzur getirecektir.
Düşünceleriniz olumlu, yapıcı ve sevgi dolu
olduğunda, doğru cevabı almanız kaçınılmazdır. Bu nedenle başarısızlığın,
üstesinden gelmek için yapmanız gereken tek şey, bilinçaltınızın fikrinizi ya da
isteğinizi kabul etmesini sağlamaktır. Siz bunun gerçekliğini kabul edin,
zihninizin yasası gerisini halledecektir. İsteğinizi inançla, güvenle ve
şüphesiz devredin; bilinçaltınız bu görevi devralacak ve size cevap
verecektir.
Ne zaman bilinçaltınızı sizin için birşey yapmaya
zorlamak isterseniz, başarısız olursunuz. İstediğiniz sonuçlar yaklaşmak yerine
uzaklaşır. Bilinçaltınız zihinsel bir zorlamaya tepki vermez. İnancınıza ya da
bilincinizin kabulüne tepki verir.
Sonuç elde etme konusundaki başarısızlığınız şu
ifadelerden de kaynaklanabilir:
- Herşey kötüye gidiyor
- Asla karşılık alamayacağım
- Çıkış yolu göremiyorum
- Durum umutsuz
- Ne yapacağımı bilmiyorum
- Karmakarışık oldum
Bu tür ifadeler kullandığınızda, bilinçaltınız
size karşılık vermez ve sizinle işbirliği yapmaz. Sürekli yerinde sayan bir
asker gibi, ne ileri ne de geri gidersiniz. Başka bir deyişle, hiçbir yere
gidemezsiniz.
Bir taksiye bindiğinizi ve taksiye bir sürü
farklı yön söylediğinizi düşünün. Taksicinin kafası karmakarış olurdu herhalde,
hatta sizi hiçbir yere götürmek istemeyebilirdi. Talimatlarınıza uymaya çalışsa
da, bunu yapamayabilirdi. Sonunda kendinizi hiç kimsenin aklına gelmeyen bir
yerde bulabilirdiniz.
Bilinçaltınızın müthiş güçleri ile çalışırken de
aynı şey geçerlidir. Kafanızda net bir fikir olmalıdır. Bir çıkış yolu olduğuna,
bir çözümün bulunacağına inanmalısınız. Yanlızca bilinçaltınızdaki Sınırsız Zeka
cevabı bilir. Bilincinizdeki net karara vardığınızda, aklınızı başınıza
toplarsınız ve neye inanırsanız onu yaşarsınız.
RAHATLIK İŞİ ÇÖZER
Çok soğuk bir havada kalorifer ocağı bozulan ev
sahibi tamirci çağırmıştı. Tamirci hemen geldi. Yarım saat içinde ocak yeniden
çalışıyordu. Tamirci ev sahibine 200 dolarlık bir fatura çıkardı.
“Ne!” diye bağırdı ev sahibi öfkeyle. “Ne kadar
uğraştın ki! Tek yaptığın küçük bir parçayı değiştirmekti, beş dolardan fazla
etmeyecek bir alet için ne hakla benden 200 dolar istersin?”
Tamirci omuz silkti: “Ben parça için sadece iki
dolar istedim. Fiyatı bu kadardı”
Ev sahibi elindeki faturayı salladı. “İki dolar
mı?” diye bağırdı. “Burada 200 dolar yazıyor!”
“Doğru” dedi tamirci. “Neyin bozuk olduğunu ve
bunun nasıl onarılacağını bilmenin değeri 198 dolar”
Bilinçaltınız usta, herşeyi bilen bir tamirci.
Vücudunuzdaki her organın nasıl çalıştığını ve nasıl iyileştirileceğini bilir.
Sağlık komutu verirseniz, bilinçaltınız bunu yerine getirecektir. Burada
anahtar, gevşemedir. “Rahatlık işi çözer”.
Ayrıntılara ve sıkıntılara saplanıp kalmayın.
Sonucun ne olacağını bilin. İster sağlıkla, ister parayla, ister ilişkilerle
ilgili olsun, sorunun çözümünün mutluluğunu hissedin. Ciddi bir hastalıktan
kurtulduktan sonra ne hissettiğinizi hatırlayın. Hislerinizin, bilinçaltının
faaliyetinin mihenk taşı olduğunu unutmayın. Yeni fikrinizin sonuçlarını
hissetmeli, bunu gelecekte hayata geçecek değil, şu anda hayata geçmekte olan
birşey gibi görmelisiniz.
İRADE GÜCÜNÜ DEĞİL, HAYAL GÜCÜNÜ
KULLANIN
Bilinçaltının güçlerini kullanmak, bir engeli
itmeye çalışmaya benzemez. Daha çok çalışmak daha iyi sonuçlar doğurmaz. İrade
gücünü kullanmayın. Bunun yerine, sonu ve bunun yaratacağı özgürlük halini
gözünüzde canlandırın. Zekanızın araya girmeye, sorunu çözmek için yollar
bulmaya ve bu yolları bilinçaltınıza empoze etmeye çalışacağını
göreceksiniz.
Buna direnç gösterin. Entelektüel sorun çözme
becerilerinizi bir kenara bırakın. Basit, çocuksu, mucizeler yaratan bir inancı
korumaya çalışın. Gözünüzde, bu rahatsızlıktan ya da sorundan kurtulmuş halinizi
canlandırın. Peşinde olduğunuz özgürlük durumunun duygusal hazzını hayal edin.
Her türlü bürokrasiyi süreçten çıkartın. En iyi yol, basit yoldur.
DİSİPLİNLİ BİR İMGELEME NASIL HARİKALAR
YARATIR?
Bilinçaltından karşılık almanın en iyi
yolllarından biri disiplinli ya da bilimsel hayal gücüdür. Bilinçaltı vücudun
mimarı ve inşaatçısıdır. Bütün hayati fonksiyonlarınızı kontrol eder.
İnanmak, birşeyi doğru kabul etmek, o varmış gibi
yaşamaktır. Bu ruh halini koruduğunuz sürece, dileklerinizin gerçekleşeceğine
tanık olmanın keyfini yaşarsınız. Bir dileğin gerçekleşmesi için 3 aşamaya
ihtiyaç vardır:
- Sorunu fark etmek ya da kabul etmek
- Sorunu, en iyi çözümü ya da çıkış yolunu bilen bilinçaltına devretmek
- Gerçekleştiğine derinden inanarak huzur bulmak
Kuşkular ve tereddütler dileğinizin
gerçekleşmesini engeller. Kendi kendinize, “keşke iyileşebilseydim” ya da
“umarım işe yarar” demeyin. Yapılacak iş hakkındaki duygunuz, gidişatı belirler.
Uyum sizindir. Sağlığında sizin olacağını bilin.
Bilinçaltının sınırsız iyileştirici gücü için
araç olarak etkin hale gelebilirsiniz. Sağlık fikrini tam bir inançla
bilinçaltınıza devredin; sonra gevşeyin. Kendinizi onun gücüne bırakın. Duruma
ve koşullara, “bu da geçecek” deyin. Gevşeme ve inanç yoluyla, bilinçaltınızı
aşılayın. Bu fikrin altındaki kinetik enerjinin devreye girmesini ve fikri
hayata geçirmesini sağlayacaktır.
ZORLAMA TERS ETKİ YAPAR
Emile Coue konferansları sayesinde ABD’de pek çok
hayran ve takipçi kazanan önemli bir psikologdur. En önemli görüşlerinden biri
şudur:
Arzularınızla hayal gücünüz çatıştığında,
kazanan kaçınılmaz olarak hayal gücünüz olur.
Buna ters etki yasası adını veriyordu.
Yerde duran dar bir tahtanın üzerinde yürümeniz
gerektiğini düşünün. Bunu hiç kuşkusuz kolayca yaparsınız. Bir de aynı tahtanın
yerden beş metre yukarıda ve iki duvar arasına asılmış olduğunu düşünün.
Üzerinde yürür müsünüz? Yürüyebilir miydiniz?
Herhalde hayır. Tahta boyunca yürüme arzunuz,
hayal gücünüzle çatışırdı. Tahtanın üzerinde yalpaladığınızı ve baş aşağı
düştüğünüzü hayal ederdiniz. Yürümeyi çok isterdiniz, ama düşme korkunuz size
engel olurdu. Hayal gücünüzün üstesinden gelmek ve bunu bastırmak için çaba sarf
ettikçe, düşme fikri daha güçlü hale gelirdi.
“Başarısızlığımın üstesinden gelmek için irade
gücümü kullanacağım” düşüncesi, başarısızlık düşüncesini güçlendirir. Zihinsel
çaba, istenen şeyin tersini yaratarak kişinin kendi yenilgisine neden olur.
İrade gücünü arttırmak üzerinde yoğunlaşmak, güçsüzlük durumunu vurgulamaktadır.
Bu yeşil bir hipopotamı düşünmemek için elinizden gelen herşeyi yapmaya karar
vermeniz gibidir. Karar, yeşil hipo fikrini zihninde baskın hale getirir;
bilinçaltı baskın fikre her zaman daha fazla tepki verir. Bilinçaltınız, çelişen
iki önermeden daha güçlü olanı kabul edecektir.
Kendinizi şunları düşünürken bulabilirsiniz:
- İyileşmek istiyorum. Neden iyileşemiyorum?
- Çok uğraşıyorum, neden sonuç alamıyorum?
- Kendimi daha fazla zorlamalıyım
- Sahip olduğum bütün irade gücünü kullanmalıyım.
Hatanızın nerede olduğunu görmelisiniz. Çok fazla
uğraşıyorsunuz! İrade gücünüzü kullanarak bilinçaltınızı fikrinizi kabul etmeye
zorlamayın. Bu tür girişimler sizi başarızlığa mahkum eder. Bu durumda
dilekleriniz ters tepebilir. Çaba sarf etmediğiniz bir yol daha iyidir.
Daha önce başınıza böyle birşey geldi mi? Bir
sınava girmek zorundasınız. Ders çalışarak ve konuları gözden geçirerek çok
zaman harcadınız. Herşeyi çok iyi bildiğinizi hissediyorsunuz. Ancak boş sınav
kağıdıyla yüz yüze geldiğinizde, zihninizin daha boş olduğunu fark ediyorsunuz.
Bütün bildikleriniz kafanızdan uçup gitmiş. Aklınıza konuyla ilgili tek birşey
gelmiyor. Dişlerinizi sıkıyor, iradenizin tüm gücünü topluyorsunuz; ama siz çaba
sarf ettikçe, bilgiler daha da uzaklaşıyor sanki.
Hayal kırıklığına uğramış bir halde sınav
salonundan çıkıyorsunuz. Zihinsel baskı sona eriyor. Birkaç dakika önce
umutsuzca bulmaya çalıştığınız cevaplar birden zihninize hücum ediyor. Kendinize
konuları bildiğinizi söylemiştiniz, biliyordunuz da; ama ihtiyaç duyduğunuz anda
değil. Hatanız, kendinizi hatırlamaya zorlamanızdı. Aksi etki yasası gereği bu
sizi başarıya değil, başarısızlığa sürükledi. Dualarınızın tersiyle
karşılaştınız.
ARZULARIN HAYAL GÜCÜYLE ÇATIŞMASI NASIL
ÖNLENİR
Zihinsel güç ya da irade gücü kullanmak,
karşıtlığın olacağını varsaymaktır. Ancak karşıtlığı hayal etme eylemi,
karşıtlığı yaratır. Eğer dikkatinizi arzunuza kavuşmanızı önleyen engeller
üzerinde yoğunlaştırırsanız, bu arzuya kavuşmanızı sağlayacak unsurlar üzerinde
yoğunlaşması mümkün olmaz.
Herhangi bir fikir, arzu ya da zihinsel imge
konusunda bilinç ve bilinçaltınız uyum içinde ya da anlaşma halinde olmalıdır.
Zihninizin farklı bölümleri arasında çatışma kalmadığında, dileklerinizin
karşılaştığını görürsünüz. Siz ve duygularınız, düşünceniz ve duygunuz, fikriniz
ve duygunuz, arzunuz ve hayal gücünüz arasında da anlaşma olmalıdır.
Bütün çabayı minimuma indiren, uyku haline
geçerek, arzularınızla hayal gücünüz arasındaki bütün çatışmalardan
kaçınabilirsiniz. Uyku halindeyken, bilinç büyük ölçüde geri çekilir.
Bilinçaltınızı aşılamak için en uygun zaman, uykudan hemen öncesi ve sonrasıdır.
Bunun nedeni bilinçaltının en üst düzeyde performansını uykudan hemen önce ve
uyandıktan hemen sonra gerçekleştirmesidir. Bu aşamada arzularınızı etkisiz hale
getiren ve bilinçaltı tarafından kabulünü engelleyen olumsuz düşünce ve imgeler
kendini göstermemektedir. Yerine gelen arzunun gerçekliğini hayal ettiğinizde ve
başarının heyecanını hissettiğinizde, bilinçaltınız arzunuzun hayata geçmesini
sağlar.
Pek çok kişi ikilemlerinive sorunlarını,
kontrollü, yönlendirilmiş ve disiplinli hayal gücü sayesinde çözer. Doğru
olduğunu hayal ettikleri ve hissettikleri herşeyin hayata geçeceğin, geçmek
zorunda olduğunu bilirler.
Shara adındaki genç kadın bana geldiğinde,
umutsuzluğun eşiğindeydi. Sürekli ertelenen ve sonu görünmeyen, uzun, karmaşık
bir davayla uğraşıyordu. En büyük arzusu, bu davanın uyum içinde bir çözüme
kavuşmasıydı. Ancak zihni başarısızlık, kayıp, iflas, yoksulluk imgeleriyle
doluydu. Böylece Shara’nın hayal gücü arzusuna üstün geliyor ve dava uzuyor da
uzuyordu.
Benim önerim üzerine, Shara her gece yatmadan
önce sorun için en iyi olası sonu hayal etmeye başladı. Elinden geldiğince iyiyi
düşünüyordu. Zihnindeki imgenin yüreğinin arzusuyla uyuşması gerektiğini
biliyordu.
Yavaş yavaş uykuya geçerken, davanın
halledilmesinin ardından avukatla yapacağı olası görüşmeyi hayal ediyordu. Sonuç
hakkında ona sorular sorduğunu ve onun açıklamalarını dinlediğini duyuyordu.
Avukat tekrar tekrar aynı şeyi söylüyordu “Dava mahkeme dışında haloldu.
Mükemmel, ve son derece uyumlu biz çözüm yolu bulundu”.
Gün boyunca, korku dolu düşünceler aklına
geldiğinde, Shara zihninde avukatla yapacağı görüşmeyi, sözleri ve mimikleriyle
canlandırıyordu. Avukatın gülümsemesini, davranışlarını, sesinin tonunu,
kullandığı belirli sözcükleri hayal ediyordu. Bunu öyle sık ve öyle büyük bir
inançla yapıyordu ki, korkularını daha bunlar zihninde toplanma girişiminde
bulunmadan yenmeye başladı.
Birkaç hafta sonra, avukatı onu aradı. Shara’nın
hayal ettiği ve doğru olduğunu hissettiği şeyi doğruladı. Dava halolmuş ve
Shara’nın uyumlu kabul edebileceği bir çözüm bulunmuştu.
HATIRLAMAYA DEĞER FİKİRLER
- Zihinsel zorlama ve aşırı çaba, endişe ve korkuyu göstererek dileklerinizin karşılığını almanızı engeller. Rahatlık işi çözer.
- Zihniniz gevşediğinde ve bir fikri kabul ettiğinizde, bilinçaltınız bu fikri hayata geçirmek için işe koyulur.
- Geleneksel yöntemlerden bağımsız düşünün ve plan yapın. Her sorunun bir cevabı ve çözümü olduğunu bilin.
- Kalbinizin atışı, ciğerlerinizin soluk alışı ya da vücudunuzdaki herhangi bir organın fonksiyonları ile gereğinden fazla ilgilenmeyin. Bilinçaltınıza güvenin ve sık sık ilahi doğru eylemin gerçekleşmekte olduğunu ifade edin.
- Sağlık duygusu sağlığı, zenginlik duygusu zenginliği doğurur. Siz ne hissediyorsunuz?
- Hayal gücü en büyük yeteneğinizdir. Güzel ve iyi olanı hayal edin. Siz hayal ettiğiniz kişisiniz.
- Uyku halinde, bilinç ve bilinçaltınız arasındaki çatışmalardan kaçının. Yine uyumadan önce, arzunuzun gerçekleştiğini tekrar tekrar hayal edin. Huzur içinde uyuyup keyifli uyanın.
- Olumlama, öyle olduğunu söylemektir. Zihnin bu tutumunu doğru kabul ettiğiniz sürece, bunun aksi yönündeki bütün etkenlerden bağımsız olarak, dileklerinizin gerçekleştiğini görürsünüz.
Bilinçaltının Gücü
Joseph Murphy

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder