GÜLÜMSEMEYİ UNUTMA
Hayatı geçiştirme lüksümüz olmasın. Bunca hay huyun içinde geçip gitmesin güzelim günler. Dünün pişmanlıkları ve keşkelerini düşünürken, bugün yaşamamız gerekenleri nasıl da unutuveririz. Çiçeğe su vermeyi, çocuğumuzun saçını okşamayı, arkadaşlarımızın hatrını sormayı. Gerçekçi olarak düşünürsek biz hayatımızda bugünleri yaşamıyoruz. Dünün keşkeleri ve yarın yapacaklarımızın planlaması arasında bugün anlamsızca geçip gidivermiş. Bir bunlar değil elbette, yaşamadan, tatmadan ellerimizden kayıp gidenler. Bir köşeye not alalım ve unutmayalım hayattan tat almak çok zor değil aslında.
Unutma!
Senden bir tane daha yok bu dünyada. Gülümsemeyi asla unutma. Gözlerinin içi gülsün gülerken, bakışların pırıl pırıl olsun ve her zaman; nemli kalsın göz pınarların. Bizim dışımızda gerçekleşen, değiştiremeyeceğimiz şeylerin üzüntüleri el koymasın kahkahalarınıza.
Unutma kendini sevilebilecek bir insan haline getirmeyi ve ondan sonra da kendini sevip kendine sarılmayı.
Zamana güven ve onun, senin en büyük dostlarından biri olduğuna inan.
Acılarının ve felaketlerinin ancak onun koynunda uyuyabileceğini unutma.
Başına gelenlerin günün birinde kişisel tarihin ayrıntılarından biri olmaya mahkum olacağını unutma. Ve bunlar yalnız senin başına gelmiyordur. Herkesin bir türküsü vardır ve herkes en acıklısını kendi türküsü sanır. Oysa duymadığımız daha ne türküler vardır.
Her çiçek sevgilin olsun, her sevgilin ise bir çiçek. Sana çiçek getirilmesini bekleme hep. Gidip kendin al, en sevdiğin çiçeklerden bir demet. Açık tut gönlünü tüm güzelliklere.
Aydedenin sihrini gönderdiği gecelerde uyuyarak çalma hayatından saatlerini.
Gecenin içinde yolculuğa çıkmayı unutma. Gecenin dinginliği ve sakinliği sana huzur verecektir. Ve o saatlerde, gece de, sokaklar da yalnız sana aittir.
İçinde hiç ölmeyecek bir gençlik virüsü yarat ve kaç yaşında olursan ol, her zaman yirmi beş yaşında kalman gerektiğini unutma. Takvimlerle ve yüzündeki kırışıklıklarla, saçına yağan karlarla dost ol. Dalga geç onlarla.
Asla taviz verme seni sen yapan yanlarından. Onurlu bir yaşam sürebilmen için, şartlar ne olursa olsun direnmeyi sakın unutma.
İçindeki seni katletmeye kalkma sakın.
Kendine vuracağın her darbenin, seni senden biraz daha uzaklaştıracağını unutma.
Korkma mahallenin delisi olmaktan. Doğrucu Davutlar ne kadar çoğalırsa mahallende, hayat mutlaka daha iyiye gidecektir unutma.
Hatanın affedilmeyecek olanından kaç, ama hata yapmayayım diye de yakıp geçme yıllarını. Hataların bizi hayatın zirvesine taşıyan merdivenler olsun. Unutma ki, hiç hata yapmayan bir insan, yapabileceklerinin en iyisini yapamamış demektir hayatta. Korkma insanca korkularından.Ve korkunun kendisinden çok, onun beklentisinin daha korkutucu olduğunu unutma.
Bir anlamı olsun kendinle yaptığın kavgaların. Ve hep ileriye taşısın seni kavgada attığın her adım.
Açık bırak pencereni ve sabah güneşinin rüzgarını önüne katarak, perdelerle yapacağı raksa dönük olsun bakışların.
Küçücük mutlulukların görkemine inandır kendini ve gülümse.
Umutların bitmesin asla ve umutların bittiği yerin, hayatın bittiği yer olacağını asla unutma.
Ve şaire kulak ver:
“Senden bir tane daha yok bu dünyada.
Gülümsemeyi asla unutma”
Senden bir tane daha yok bu dünyada. Gülümsemeyi asla unutma. Gözlerinin içi gülsün gülerken, bakışların pırıl pırıl olsun ve her zaman; nemli kalsın göz pınarların. Bizim dışımızda gerçekleşen, değiştiremeyeceğimiz şeylerin üzüntüleri el koymasın kahkahalarınıza.
Unutma kendini sevilebilecek bir insan haline getirmeyi ve ondan sonra da kendini sevip kendine sarılmayı.
Zamana güven ve onun, senin en büyük dostlarından biri olduğuna inan.
Acılarının ve felaketlerinin ancak onun koynunda uyuyabileceğini unutma.
Başına gelenlerin günün birinde kişisel tarihin ayrıntılarından biri olmaya mahkum olacağını unutma. Ve bunlar yalnız senin başına gelmiyordur. Herkesin bir türküsü vardır ve herkes en acıklısını kendi türküsü sanır. Oysa duymadığımız daha ne türküler vardır.
Her çiçek sevgilin olsun, her sevgilin ise bir çiçek. Sana çiçek getirilmesini bekleme hep. Gidip kendin al, en sevdiğin çiçeklerden bir demet. Açık tut gönlünü tüm güzelliklere.
Aydedenin sihrini gönderdiği gecelerde uyuyarak çalma hayatından saatlerini.
Gecenin içinde yolculuğa çıkmayı unutma. Gecenin dinginliği ve sakinliği sana huzur verecektir. Ve o saatlerde, gece de, sokaklar da yalnız sana aittir.
İçinde hiç ölmeyecek bir gençlik virüsü yarat ve kaç yaşında olursan ol, her zaman yirmi beş yaşında kalman gerektiğini unutma. Takvimlerle ve yüzündeki kırışıklıklarla, saçına yağan karlarla dost ol. Dalga geç onlarla.
Asla taviz verme seni sen yapan yanlarından. Onurlu bir yaşam sürebilmen için, şartlar ne olursa olsun direnmeyi sakın unutma.
İçindeki seni katletmeye kalkma sakın.
Kendine vuracağın her darbenin, seni senden biraz daha uzaklaştıracağını unutma.
Korkma mahallenin delisi olmaktan. Doğrucu Davutlar ne kadar çoğalırsa mahallende, hayat mutlaka daha iyiye gidecektir unutma.
Hatanın affedilmeyecek olanından kaç, ama hata yapmayayım diye de yakıp geçme yıllarını. Hataların bizi hayatın zirvesine taşıyan merdivenler olsun. Unutma ki, hiç hata yapmayan bir insan, yapabileceklerinin en iyisini yapamamış demektir hayatta. Korkma insanca korkularından.Ve korkunun kendisinden çok, onun beklentisinin daha korkutucu olduğunu unutma.
Bir anlamı olsun kendinle yaptığın kavgaların. Ve hep ileriye taşısın seni kavgada attığın her adım.
Açık bırak pencereni ve sabah güneşinin rüzgarını önüne katarak, perdelerle yapacağı raksa dönük olsun bakışların.
Küçücük mutlulukların görkemine inandır kendini ve gülümse.
Umutların bitmesin asla ve umutların bittiği yerin, hayatın bittiği yer olacağını asla unutma.
Ve şaire kulak ver:
“Senden bir tane daha yok bu dünyada.
Gülümsemeyi asla unutma”
Alıntı

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder