YARATICILIK OLMADAN ÖZGÜRLÜK BOŞUNADIR
Özgürlüğün iki yüzü
vardır ve eğer sen sadece bir tarafını, tek bir yüzünü deneyimliyorsan,
özgürlüğün üzüntüyle karıştığını hissedeceksin. Özgürlüğün bütün psikolojisini
anlamak zorundasın.
İlk
tarafı bir şeyden özgürleşmektir: milliyetten, belli bir dinden, bir ırktan,
belirli bir politik ideolojiden. Bu özgürlüğün ilk kısmıdır, özgürlüğün
temelidir. Bir kez özgür oldun mu çok hafif ve iyi ve mutlu hissedersin. Ve ilk
defa kendi bireyselliğinden keyif almaya başlarsın, çünkü bireyselliğin
özgürleştiğin tüm bu şeylerle kaplanmış haldeydi.
Ancak bu
sadece bir yarısıdır ve sonra üzüntü gelir; çünkü diğer yarısı eksiktir. Bir
şeyden özgürleşmek tamamlanmıştır, ama ne için? Özgürlük bir şey, yaratıcı bir
şey – heykel yapmak, dans etmek, müzik, şiir, resim yaratmak – için değilse,
özgürlüğün kendi içinde hiçbir anlamı yoktur. Özgürlüğün yaratıcı bir şekilde hayat bulmazsa üzgün hissedeceksin.
Çünkü özgür olduğunu göreceksin; zincirlerin kırıldı ve artık hapiste değilsin;
yıldızlı bir gecenin altında duruyorsun, tamamen özgürsün. Ama şimdi nereye
gitmeli?
O zaman
ansızın bir üzüntü kaplar içini. Hangi yolu seçiyorsun? Bu ana kadar bir yere
gidip gitmemek söz konusu değildi; mahkumdun. Tüm bilincin nasıl özgürleşeceğin
üzerine konsantre olmuştu ve bu senin yegane kaygındı. Artık özgür olduğundan
yeni türden bir problemle yüzleşmek zorundasın. Şimdi özgür olduğun için ne
yapmalı?
Yaratıcı
bir yol seçmediğin sürece özgürlük kendi başına hiçbir anlam taşımaz. Ya
kendini gerçekleştirmek için derin meditasyona gir ya da kelepçelerin yüzünden
gelişmesine izin verilmemiş belli bir yeteneğin varsa – ellerin zincirlenmiş
olduğu için müzik besteleyemediysen, ayakların zincirlendiği için dans
edemediysen, eğer bir dansçı olmak için bir yeteneğin varsa, o zaman bir dansçı
ol – işte o zaman özgürlüğün tamamlanmıştır, daire tamamlanmıştır.
Bir
yaratıcı olmak zorundasın. Özgürlüğünü tatmin edecek bir yaratıcılık bulmak zorundasın;
yoksa özgürlüğün boştur. Ya bir şey keşfetmelisin ya da yaratmalısın, ya
potansiyelini gerçekleştirmelisin ya da içe dönüp kendini bulmalısın ama
özgürlüğünle bir şey yapmalısın. Özgürlük sadece sana istediğin şeyi yapmak
için bir fırsat verir. Sen özgür ve üzgün hissettiğinde bunun nedeni bu fırsatı
henüz kullanmamış olmandır.
Meditasyon
olur, müzik olur, heykel, dans ya da aşk olur. Ama özgürlüğünle bir şey yap;
öyle aylaklık yapıp durma yoksa üzüleceksin sonra.
Niçin
insanlar Hıristiyan, Hindu ya da Müslümandır? Çünkü İsa seni kollar. Senin
endişelenmene gerek kalmaz. Senin sadece Hıristiyan kilisesinin kölesi olman
gerekir ve kilise senin günahlarının ve gereken her şeyin icabına bakar. Sen
tamamıyla hafiflemiş hissedersin; sorumluluğun yoktur.
Ancak,
tüm bu özgürlük sorunsalıyla ilgili temel bir şeyi unutmamak lazım: özgürlük ve
sorumluluk birlikte giderler.
Eğer sorumluluk istemezsen özgürlüğe de sahip olamazsın. Onlar birlikte
gelirler ya da birlikte giderler. Şayet sorumluluktan vazgeçersen, şu ya da bu
şekilde köleliği kabul edersin.
Benim
kendi deneyimim odur ki bir şekilde bir yaratıcı olmadığın sürece yaşamın boş
ve üzüntülü olacaktır. Gerçekten mutlu olan insanlar sadece yaratıcılardır. Bu
sadece daha çok bilinç, daha çok hakikat, bilinç, saadet deneyimi yaratmak
olabilir. O içsel dünyanın ya da dışsal dünyanın yaratıcılığı olabilir. Ancak
özgürlük sorumlu, pozitif hale gelmelidir. Hapishanenin dışında olmak iyidir,
ama yeterli değildir. Şimdi ekmeğini kazanmak zorundasın. Şimdiye kadar seni
hapsedenler ekmeği sağlıyordu. Zincirlerle birlikte sana barınak ve giysi de
veriyorlardı. İnsanlar devamlı olarak kendilerini bağlayacak zincirler bulmaya
devam ediyor. O çok rahat görünür ve senin fazlasıyla güvencen vardır ve hiç
sorumluluğun yoktur. Diğer taraftan özgürlük demek her eylemden ve her nefesten
sorumlusun demektir; ne yaparsan ya da yapmazsan sorumlu olacaksın.
İnsanlar
her ne kadar özgürlüğün sözünü etse de gerçekte özgürlükle ilgili derin
korkuları vardır. Benim deneyimime göre çok az insan gerçekten özgürlük ister,
çünkü onlar bilinçaltında bilir ki özgürlük başa çıkmaya hazır olmadıkları pek
çok sorunu getirecektir. Onların rahat hapishanelerinde kalmaları daha iyidir.
Alternatif senin özgürlüğünle bir şey yapmandır. Bir arayan olmaya, bir araştırmacı,
bir yaratıcı olmaya hazır olmalısın, oysa çok az insan kutsal bir yolculuğa ya
da kalbin daha derindeki sessizliklerinin içine girmeye ya da sevginin
sorumluluğunu almaya isteklidir. Bunun çağrıştırdıkları çok büyüktür.
Kaynak:
Osho, 'Özgürlük'

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder