29 Eylül 2014 Pazartesi

Dünyanızdaki herkesin orada olması için bir neden vardır... 

Tüm ilişkiler, en zor görünenleri bile, engelleri, yetenekleri ve tek başınıza keşfedemeyeceğiniz yeni yönleri bulmanıza yardım etmesi için ruhunuzun size sunduğu hediyelerdir. Bazı insanlar ilgi alanlarınızı paylaşarak ve yeteneklerinizi onaylayarak özgüveninizi geliştirmenize yardımcı olabilir. Bazıları hayat derslerinizi öğrenmenizde yardımcı olacak katalizörlerdir. Kimileri sizleri yeni fikirlere ve potansiyele ulaştırır. Yine de bazıları da sadece bunun keyfi için sizinle beraberdir çünkü ruhlarınız beraber olmaktan hoşlanıyordur. Sorunlu ilişkiler sizleri sağlıksız duygu alışkanlıklarından kurtarmak için vardır…
İlişkiler Dönüşüme Giden Yoldur.
İlişkiler dönüşümünüzü hızlandırır çünkü kendinizi; hem olumlu yönlerinizi hem de engellerinizi, daha hızlı ve daha net görmenize yardımcı olur...
Sevginin ve korkunun etkileri ilişkiniz boyunca anında size geri bildirilir, böylece kimin, sizin hayatınıza, daha çok ruh getirip getirmeyeceğini sınamak kolaylaşır. Ve ilişkiler; sorunu olanın sadece siz olduğu, sadece sizin belirli bir potansiyeliniz olduğu fikirlerinden öteye taşıyarak empatinizi geliştirir. Deneyimlediğiniz her şeyin başkaları tarafından da yaşandığını ve bunun tam tersini görürsünüz -ve bu güçlendiricidir…
Artık dönüşüm içindesiniz. Bu da enerjiden ibaret titreşen bir varlık olduğunuzun ve hepimizin birbirimizin içine işleyen farkındalık alanları bulunduğunu bilebilecek durumda olduğunuz anlamına gelir.
Şu an siz artık gerçekten nasıl her şeyi paylaştığımızı, bir diğerimiz hakkında bilgimiz olduğunu, bir başkasının varoluşunu desteklediğimizi, birbirimize bağlı olarak evrimleştiğimizi, asla yalnız olmadığımızı anlayabiliriz. Karmaşık gibi görünse de, birbirimizle olan ilişkimizin ne kadar zarif bir sadelikte olduğunu hissedebilirsiniz: özünde, hepimizin içsel frekansı birbiri ile tek bir içsel frekansta birleşir. Hepimiz sevginin evrensel titreşiminde titreşiriz.
Hayatınızdaki İnsanlar Sizin Frekans Eşlerinizdir.
Duygusal olarak üzücü de olsa, mükemmel bir uyumla geçiyor da olsa ilişkilerinizde karşınızdaki insanın sizinkine benzer bir frekans kalıbı bulunur. Dünyanızda bulunan insanlar sizin frekans eşlerinizdir. Hayatınıza biri girer ve içsel algılayıcınız onu fark ederse, ortak bir kişisel titreşimi paylaşıyorsunuz demektir. Onlar sizin dünyanızda ortaya çıkıyorsa, siz de onların dünyasında ortaya çıkarsınız. Ortak bir amaç için birbirinizi beraberce yaratıyorsunuzdur. Tabii ki sizinle aynı değiller ama benzer frekansları paylaşırsınız. Bir kere biraraya geldiğinizde kişisel alanlarınız birleşir ve bir ilişki alanı var olur. Bu ilişki alanı, enerji, eski tecrübelerden edinilmiş bilgiler gibi ortak kaynakları size sunarak bir çift olarak yaşayacağınız deneyimleri besler ve yeni yeteneklere ulaşmanızı sağlar. Bunun sayesinde diğer kişinin bildiklerini bilmek mümkündür. İlginç bir şekilde, fazlaca uyumsuz titreşim tarzlarına ve çok az ortak noktaya sahip insanlar birbirlerinin gerçekliğinde yer almaz...
İstediğimizi değil, benzerimizi kendimize çekeriz.
İlişkiler hep ortaklaşa yaratılır ve yok edilir…
Ruhunuzun birine bağlanmaya ihtiyacı yok ise, ne kadar olumlama yaparsanız yapın bu gerçekleşmez…
Bir sevgili, öğretmen ya da arkadaşa şiddetli bir çekim duyuyor ya da ondan etkileniyorsanız, bunun nedeni, ikinizin de gerçekten tıkanmaları temizlemek ve benzerlikleri doğrulamak istediğinizdendir…
Hayatınızda sorunlu insanlar olması yüzünden cezalandırılmıyor, kendinizi seri bir şekilde dönüştürme fırsatını yakalıyorsunuz...
İlişkileriniz Değişip Bittiğinde.
İki benzer şekilde titreşen kişisel alan birleşip bir ilişki yarattığı gibi, ilişkiler değişir ve birinin kişisel alanındaki titreşimi değiştiğinde de sıklıkla biter. Eğer alanınızın titreşimi, bir ruhsal çöküntü durumunun sonrasında olabileceği gibi değişirse, benzer bir çöküş yaşamamış bazı belirli kişiler artık alanınızda barınamaz ve büyük ihtimalle yok olurlar. “çok sıkıcılar” ya da “bir sebepten artık beni sevmiyorlar” gibi yorumlarla bu durumu söze dökeriz. Arkadaşlıklar biter ve bambaşka bir yerden yenileri doğar. Karmasal bir dönem bittiğinde, bir kişinin kişisel alanının titreşimi, ilişkinin formundaki ani değişimi yoğunlaştırarak, anında değişir…
İlişkiler eşlerin titreşim ayrılığından ötürü değişir ya da sona erer -çünkü ruhlar başka aşamalara geçerler. Bitmiş bir ilişkinin ardından üzülmeye gerek yoktur çünkü birbirinizi geliştiremediğiniz bir ilişkinin iki tarafa da yararı yoktur…
"Frekans-İnsan Titreşimlerinin Etkisi ve Anlamı”
Penney Peirce

17 Eylül 2014 Çarşamba


Kendinize Yapacağınız Basit Masaj İle Metabolizmayı Dengeleyin

canstockphoto42827452

Evrendeki her şey bir denge içindedir. Tekrarlanan negatif duygu ve düşünceler, yanlış beslenme ve yaşam tarzı bu enerjinin bedendeki akışını bozar. Sonuç, erken yaşlanma, hastalıklar ve dirençli kilo olarak karşımıza gelir. Bu durum kadınları daha çok etkiler ve adet düzensizliği, erken menopoz, kist gibi problemleri olabilir. Bunlar olurken duygusal problemler de (depresyon, öfke) oluşabilir.
Akapunktur mucize yaratmaz, hastayı iyileştirir. Bütünsel akapunktur ve doğru beslenme, masaj bedendeki enerji blokajının çözülmesine yardımcı olur.
Hormon sisteminin dengelenmesi, bedenin ve duyguların dengeye kavuşmasını sağlar.
Bedeninize İyi Bakın
Güne başlarken ilk olarak kulaklarınıza masaj yapın. Ama acele değil, sakin ve rahat bir şekilde.
Gün içinde el ve yüzdeki bazı noktalara düzenli olarak masaj yapın
Akşamları ayaklarınızı topuğun üstüne gelecek kadar ılık tuzlu suda 20 dakika tutun
Arada 3-5 defa derin nefes alın
Aşağıda belirtilen parmaklara uçlara olacak şekilde masaj yapın.
Parmaklarınız her zaman yanınızdadır.
Baş parmak : Zihinsel faaliyetler için
İşaret parmağı : İrade ve kendine güven artışı
Orta parmak : Duygusal denge
Yüzük parmağı : Depresyon, enerji düşüklüğü, stres
Serçe parmak : Kalp dengesi
Bu noktalara düzenli masaj yapmak genel enerji dolaşımını düzenler, metabolizmayı dengeler ve rahatlık verir
Burun kanatlarının bittiği yer
Kolunuzu bükünce ortadaki tendonun hemen dış yan tarafı
İşaret ve başparmak arasındaki alan
Başparmak tırnağının hemen yan tarafı
Kaynak: Dr.Ali Rıza Avkar-Hay Güzellik Merkez

16 Eylül 2014 Salı

Huzurlu ve Sağlıklı Olmak için;
AZALTIN:
yediğiniz yemeği,
yemeğin tuzunu,
çayın şekerini,
kullandığınız eşyaları,
harcadığınız parayı,
boş yere geçen vaktinizi,
gözyaşlarını,
en yakın arkadaşlarım dediklerinizi,
kıyafetlerinizi,
ayakkabılarınızı,
kuruntularınızı,
bilgisayar başında harcadığınız vakti,
telefonla uğraştığınız süreyi,
bırakın:,
hayatınızı zehreden işinizi,
sigarayı,
mızmızlanmayı,
çekingen olmayı,
rezil olma korkusunu…

ÇOĞALTIN:
kuş seslerini,
ayaklarınızın toprakla olan misafirliğini,
yeşil renk kullanmayı,
soğukta yaşamayı,
sizi iyi hissettiren müzikleri,
içtiğiniz su miktarını,
çocuklarla geçirdiğiniz vakti,
teşekkür etmeyi,
selam vermeyi,
özür dilemeyi,
mazur görmeyi,
alttan almayı,
sevginizi hak edene vermeyi,
istikrarınızı…

Ve Günaydın En Huzurlusundan…

11 Eylül 2014 Perşembe

Endişe Göreceli Bir Durumdur

Bir dinleyicisi Einstein’dan, zamanın göreceliği kavramını, kolay bir şekilde anlatmasını istemiş.
O da şu cevabı vermiş:
''Güzel bir kızla yan yana oturduğunda, bir saat, sana bir dakika gibi gelirken, sıcak bir sobanın üzerinde bir dakika oturman, sana bir saat gibi gelecektir. İşte budur, zamanın göreceli olması!''
Endişe, zihnimizin tehdit alarmıdır.
Ve o da, aynen zaman gibi, göreceli bir durumdur.
Endişe, kişiye, zamana, koşullara göre değişim gösterir.
Aşırı endişeli birisi için, güzel bir kızla bir dakika yan yana oturmanın verdiği tedirginlik, sıcak sobanın vereceği rahatsızlıkla yarışır.
Aynı insan, tehdit algısına, çeşitli zamanlarda farklı tepkiler verebilir.
Okul gösterilerinin yıldızı olan birisi, zamanla arkadaş sohbetlerinde bile söz almaktan kaçınmaya başlayabilir.
Evinde son derece rahat olan bir kişi, sokağa çıktığında büyük endişe yaşayabilir.
Aynı tehdit unsuru, farklı insanlarda farklı endişe tepkilerine yol açabilir.
İstanbul depremi, kimi insan için çoktan unutulmuş bir anıyken; kimi insanı hala sabahlara kadar uyanık tutabilen bir tehdit olmaya devam etmektedir.
Yamaç paraşütü düşüncesi bile bir insanı endişeye sürüklerken, bir başka insanın en sevdiği eğlence aktivitesi olabilir.
Endişenin derecesi, kişinin tehdidi nasıl algıladığına ve ne şekilde tepki verdiğine bağlıdır.
Bir iş görüşmesine gitmek, önemli bir sunum yapmak, sevgiliyle ilk buluşma gibi durumlar, hemen herkeste endişe yaratabilir.
Bu durum, normal ve gereklidir.
Yararlı bir endişedir.
Bizi harekete geçirir.
İş görüşmesine, sunuma veya buluşmaya odaklanmamızı ve gerekenleri yerine getirmemizi sağlar.
Kaygısız birisi, kolaylıkla sorumsuzluğun ve özensizliğin kollarına düşecektir.
Her ne kadar modern çalışma hayatında, hep sakin, serinkanlı ve ''cool'' görünmemiz, bir zorunlu özellik gibi dayatılıyor olsa da, tamamen endişesiz yaşamak, hayatın doğasına terstir.
Bunu beklemeyin!
Endişenizin mesajına kulak verin!
Sizi daha iyi olmaya yönlendiren, yararlı bir endişe mi?
Eğer öyleyse, ondan yararlanın!
Endişeden endişelenmek ise, zararlıdır.
Yararlı bir endişenin, zararlı bir endişeye dönüşmesinde, genetik yapımız kadar, hayata dair bilgilerimizin eksik ya da yanlış olması, beklentilerimizin gerçeklikten kopması gibi faktörler rol oynayabilir.
Bu faktörlerin hepsi, çeşitli derecelerde düzeltilebilir.
Endişe bozukluğu, daha gelişmiş ve özgüvenli birisi olma yolculuğunu başlatmanıza neden olabilir.
Düzenli günlükler tutmak, endişenizi neyin tetiklediğini, herhangi bir zaman dilimiyle ilişkili olup olmadığını, size ne tür mesajlar verdiğini anlamanıza yardımcı olacaktır.
Doç. Dr. Şafak Nakajima

9 Eylül 2014 Salı

9 Eylül…
Türk Tarihi’nin en şanlı evresini oluşturan “Zafer Koşusu”nun Kordon rıhtımında
sona erdiği, istilâcı emperyalizme son darbenin vurulduğu kutlu gün… Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde ulusal bağımsızlık için başlatılan Kurtuluş Savaşı'nın tam anlamıyla kazanıldığı o büyük zaferin adıdır Dokuz Eylül...
26 Ağustos 1922'de başlatılan Büyük Taarruz sonucunda Yunan ordusunu bozguna uğratan Türk ordusuna 1 Eylül 1922 günü Mustafa Kemal: "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!.." tarihi emrini vermişti. Bu emri yerine getiren Türk ordusu 9 Eylül 1922'de İzmir'i Yunanlardan temizledi...
19 Mayıs 1919'da Samsun'da başlayan Ulusal Kurtuluş Savaşı süreci, 9 Eylül 1922'de İzmir'de nihayete erdi...

PSİKOLOJİNİZ NASIL?
 
İnsan yaşamının ana hedefi mutlu olmaktır.

İyi bir yemek, derin bir uyku, sevgi dolu ebeveynlerle geçen bir çocukluk, kaliteli eğitim, anlayışlı, sadık ve güzel bir sevgili/eş, başarılı çocuklar, maddi güvence, özgür bir ülkede yaşamak, yüksek manevi değerler gibi pek çok kavram, mutlu olmada önemli rol oynar.

Peki, tüm bunlar, bir kişinin psikolojisinin iyi olması için yeterli midir?

Bu sayılanların hemen çoğuna sahip olmasına rağmen, psikolojisi pek de iyi olmayan çok insan görmüşsünüzdür mutlaka.

Ya da tam tersini!

Son derece olumsuz koşullara karşın, psikolojik sağlığı mükemmel denebilecek insanlarla da karşılaşmışsınızdır elbette.

Bu durumda, sadece koşullar yerine, psikolojisi sağlıklı olan kişilerin ortak özelliklerine bakmanın, bize daha güvenilir bilgiler sağlayacağını söylemek mümkün.

Psikolojisi gerçekten iyi olan kişilerin özelliklerine beraberce göz atalım.

Aşağıda sıralanan özellikleri okurken, lütfen kendinizi ve önem verdiğiniz kişilerin psikolojilerini gözden geçirin!

Eksik olan özellikler varsa, bunların neler olduğunu ve hangi yollarla düzeltilebileceğini düşünün!

Araştırmalar, hayatlarının güzel olduğuna inanan ve psikolojik durumlarından memnun olan insanların ortak özelliklerini şu şekilde tanımlıyor:

1. Dikkatlerini olumsuzdan çok, olumlu şeylere odaklıyorlar

2. Elindeki değerlerin farkındalar ve bunlar için şükran duygusu taşıyorlar

3. Yetenekli oldukları alanları biliyor ve yeteneklerini değerlendiriyorlar (yeteneklerin, mutlaka deha düzeyinde olması gerekmiyor)

4. Kendilerini meşgul eden, üretici ve yararlı uğraşılara sahipler

5. Sosyal ilişkilerinde başarılılar; aile, arkadaşlar, meslektaşlar ve komşularla sağlıklı bağlar kurabiliyorlar

6. Yaşadıkları topluma ve dünyaya duyarlılar; sorunların çözümü için sorumluluk alıyorlar

7. Yaşamlarının bir amacı var ve bu amaç uğruna çaba gösteriyorlar

8. Duygularının, düşüncelerinin ve bedenlerinin farkındalar, özenliler ve kendilerini sürekli biçimde bütünsel olarak geliştirmeyi sürdürüyorlar.

Çoğu kişi, depresyon, panik atak ve ilişki sorunları için psikiyatrist ve psikologlara başvurup, çoğu kez eline bir ilaç tutuşturulmuş halde veya derinlikten yoksun bir tavsiye dizisini dinledikten sonra düş kırıklığı içinde evine döndüğünde, sorunlarının çözülmeden kendisini beklediğini hayretle görür.

Oysa bu şaşırtıcı bir durum olmaktan uzaktır!

Çünkü psikolojimizin iyi olması, ilaçlarla veya basmakalıp tavsiyelerle elde edilebilen bir ''şey'' değildir.

Duygularımızı, düşüncelerimizi, davranışlarımızı ve hayatı tanımak, ilişkilerimize özen göstermek, ruhen ve bedenen gelişmek, gerekli değişimleri yapabilmek için cesaret sahibi olmak üzere sarf edilecek çabanın ve emeğin ürünüdür, sağlıklı psikoloji.

Ve bu özellikleri bize kazandıracak hap veya kapsülleri satışa sunabilen bir ilaç firması henüz yok!

İş, bizlere düşüyor!
Doç Dr Şafak Nakajima

2 Eylül 2014 Salı

Sonsuza Kadar Yürümek İsteyeceğiniz 28 Büyüleyici Patika

Bu patikalarda yürümek istemek için doğa aşığı olmaya gerek yok. Her yaştan ve ilgi alanından insanın ortak noktası olabilecek güzellikteki patikalar adeta sizi çağırıyor. Şehir hayatının monotonluğundan kurtulmak ve içimizdeki doğa aşkına kulak vermek için mümkün olan en kısa zamanda kendinize yürünesi bir patika bulun ve gücünüz yettiğince yürüyün!
İyi eğlenceler dileriz...

1. Baharda Hallerbos Ormanı, Belçika

www.boredpanda.com

2. Ormangülü Tüneli, Reenagross Park, İrlanda

www.boredpanda.com

3. White Carpathians’da sonbahar, Çek Cumhuriyeti

www.boredpanda.com

4. Ormangülü Patikası, Rogers Dağı, Virginia, ABD

www.boredpanda.com

5. Kış aylarında orman yolu, Çek Cumhuriyeti

www.boredpanda.com

6. Padley Vadisi, Peak Bölgesi, İngiltere

www.boredpanda.com

7. Spencer Smith Parkı’nda sonbahar, Burlington, Ontario, Kanada

www.boredpanda.com

8. Dog Mountain, Washington, ABD

www.boredpanda.com

9. Jacaranda ağaçlarıyla kaplı yol

www.boredpanda.com

10. Rainier Dağı, Washington, ABD

www.boredpanda.com

11. Woodburn’de bahar, Oregon, ABD

www.boredpanda.com

12. Bombax ağaçlarıyla bezenmiş patika, Tayvan

www.boredpanda.com

13. Dark Hedges, İrlanda

www.boredpanda.com

14. Taiping Dağ Yolu, Tayvan

www.boredpanda.com

15. Hitachi Sahil Parkı, Japonya

www.boredpanda.com

16. Bavyera’da orman yolu, Almanya

www.boredpanda.com

17. Rusya’da bir orman yolu

www.boredpanda.com

18. Campigna Milli Parkı’nda kış, İtalya

www.boredpanda.com

19. Migliarino San Rossore Parkı, Pisa, İtalya

www.boredpanda.com

20. Kyoto’da bulunan bambu patikası, Japonya

www.boredpanda.com

21. İnanılmaz sonbahar patikası

www.boredpanda.com

22. Halnaker yel değirmeni yolu, Sussex, İngiltere

www.boredpanda.com

23. Kyoto, Japonya’dan sonbahar manzarası

www.boredpanda.com

24. Aşk Tüneli, Ukrayna

www.boredpanda.com

25. Morsalkım Tüneli, Japonya

www.boredpanda.com

26. Hollanda’da bir bahar sabahı

www.boredpanda.com

27. İlkbaharda çiçek açan bahçe

www.boredpanda.com

28. Sonbahar patikası


Farkındalığınızı Artıracak 5 Kişisel Gelişim Kitabı Bir Ömür Nasıl Yaşanır? – İlber Ortaylı “Kendimi geliştirmek istiyoru...