24 Haziran 2016 Cuma

Tatilde Yapılabilecek 8 Eğlenceli Aktivite Yoğun bir dönemden çıkmak üzereyiz. Gelen tatil dönemi, bu yorgunluğu üzerimizden atabilmek için en iyi fırsat. Peki bu yorgunluğu neler yaparak daha eğlenceli bir şekilde atabiliriz. İşte birkaç öneri…

Tatilde Yapılabilecek 8 Eğlenceli Aktivite

Yoğun bir dönemden çıkmak üzereyiz. Gelen tatil dönemi, bu yorgunluğu üzerimizden atabilmek için en iyi fırsat. Peki bu yorgunluğu neler yaparak daha eğlenceli bir şekilde atabiliriz. İşte birkaç öneri…

1- Deniz- Kum- Güneş üçlüsü

Tatil denilince akla -hele de mevsim yaz ise- tek bir şey gelir. O da yazlık bir belde de denizin ve güneşin tadını çıkarmaktır. Ailenizle veya arkadaşlarınızla yapacağınız bir yaz tatili sizi hem dinlendirecek hem de oldukça mutlu edecektir. Tüm bir senenin yorgunluğunu atabileceğiniz muhteşem bir tatil sizin hakkınız.
deniz kum günes

2- Aile büyüklerini ziyaret etmek

Kimi için bu düşünce sıkıcı bir aktivite olarak gelebilir, ancak aile büyüklerimiz güzel ve sıcak bir bölgede yaşıyorsa ve sizi ağırlamaktan mutluluk duyuyorsa bu tatil tüm tatil aktivitelerinden daha eğlenceli ve huzurlu geçecektir. Bize hazırlanan nefis yiyeceklerden sonra çıkarıldığımız geziler, tüm yorgunluğumuzu atmamıza yardımcı olacaktır. Uzun süredir görmediğiniz insanları görmek hoşunuza gidebilir.
akraba ziyareti

3- Film çılgınlığı

Okul veya iş hayatı süresince kendimize zaman ayıramamamızdan kaynaklı bir sürü yapmak isteyipte yapamadığımız şey birikir. Bunlardan biride filmlerdir. Zamanımız olmadığı için izleyemediğimiz filmlerin acısını tatilde çıkarabiliriz. Abur cuburumuzu alıp televizyonun başına kurulduğumuzda tüm yorgunluğumuz geçecektir.
film izlemek

4- Kitaplıkta bekleyen kitaplar

Tatil geldiğine göre bu yoğunluk içerisinde okumak isteyip da zaman bulamadığımız tüm kitapları tüketmenin zamanı gelmiş demektir. Odamızda, bahçemizde, balkonumuzda okuyacağımız kitaplar bizi dinlendirmeye yetecektir.
kitap okuyan

5- Arkadaş gezileri

Bu yoğun dönemde buluşamadığımız tüm arkadaşlarımızla birlikte zaman geçirme fırsatı sonunda geldi. Onlarla birlikte farklı mekanlarda oturup sohbet edip, akşam yemeklerine gönül rahatlığıyla çıkabilirsiniz. Tatilde aklınızın bir köşesi işlerinizde veya derslerinizde kalmayacaktır.
arkadaşlar

6- Dilediğin kadar uyu

Okul ve iş döneminde sürekli sabahları erken kalkmak zorunda kalırız. Bu durum bir süre sonra bizi oldukça yorar. Hafta sonlarını biraz daha fazla uyumak için iple çekeriz. Ancak o zamanda mutlaka başka bir işimiz çıkar. Ne de olsa tatilde değilizdir. Ama tatil gelip çattığında herkesin yapmak isteyeceği ortak bir şey varsa o da dilediği kadar uyuyabilmektir.
Woman sleeping in bed

7- Piknikler

Ailemizle veya arkadaşlarımızla sepetimizi alıp çıkabileceğimiz piknikler oldukça eğlenceli olabilir. Hem temiz hava alabileceğimiz hem de dinlenebileceğimiz piknik alanları tatil dönemlerinde oldukça tercih edilir.
piknik

8- Yazlık alışveriş çılgınlığı

Yaz geldiğine göre yazlık kıyafetler almamızın tam zamanı. Mağaza mağaza gezerek birbirinden renkli ve şık yazlık kıyafetler alabiliriz. Kapalı ve kaba ayakkabılar yerine babetlerimizi ve sandaletlerimizi gün yüzüne çıkarmanın zamanı geldi.
friends shopping

28 Nisan 2016 Perşembe

Mutlu olmak için her gün söylemeniz gereken 8 söz


Mutlu olmak için her gün söylemeniz gereken 8 söz

Reklam
Söylenmesi gerekeni söylemeyip, sonra içinizde fırtınalar yaşıyor musunuz? İşte söylemeyi öğrendiğinizde sizi mutluluğa götürecek 8 söz…


Hiç fark ettiniz mi? Kafamızda alt yazı şeklinde bir metin neredeyse sürekli akıp gidiyor. Gizli ajandamızda neler var neler? İşin, gücün, ilişkilerin yanı sıra söylenmesi gereken ama hiç söylenmemiş şeyler de var bu akıp giden düşüncelerde. “Aslında şunu söylemeliydim,” “Keşke şöyle deseydim,” “Neden bana böyle yaptı?”
Söylemek istediklerimizi kendimize saklıyoruz sonra da karşımızdakini mutlu etmek istediğimizden,cesaretsizlikten ya da daha doğru olduğunu düşündüğümüzden karşımızdakine bambaşka şeyler söylüyoruz. Zam istememiz gereken patrona ‘takdir sizin’ diyoruz. “Hayır” dememiz gereken arkadaşımıza “evet”. Yardıma nasıl da ihtiyacımız varken, güçlüymüşüz tavırları takınıyoruz.
Şimdi gelin, zamanında söyleyebildiğinizde mutluluk ibrenizi yukarılara doğru tırmandıracak 8 altın söze.

Hayır!


Bunu hepimiz yapmışızdır. İşiniz başınızdan aşkın, ama kırmak istemeyeceğiniz biri (eş, dost, anne, iş arkadaşı) sizden bir şey istiyor. İçinizde alarm çanları çalmaya başlamış, hali hazırda sırtınızdaki sorumluluk listesini içsel gözünüzle tarıyor ve o anda ‘Hayır’ demenin nasıl da hayrınıza olduğunu bal gibi biliyorsunuz. Ama dudağınızın ucuna ‘Evet’ geliyor. Bundan sonrası stres, artan iş yüküyle paralize olma, sırt ve boyun ağrıları, uykusuzluk,tükenme sendromu, diğer işlere gereken ihtimamı gösteremediğiniz için başarı grafiğinde düşüş… Zaten bunların hepsini daha önce yaşadınız, gelin gereken zamanlarda kocaman bir ‘Hayır’ deyin.

Ben yaptım!


İş hayatınızda mutlaka karşılaşmışsınızdır, birisi iyi bir şey yapar ve diğeri de bu başarıyı kendine biçer. İçiniz içinizi yer, çalıştığınız onca saat film şeridi gibi gözünüzün önünde akar. Ama yolu siz açtınız? Nasıl mı? Bu gibi kişiler için sizin ‘Ben’ yerine ‘Biz’ zamirini kullanmanız onun için bulunmayan fırsattır. Alın terini siz döktünüz, işi başından bu yana planlayıp devam ettirdiniz, başarıya ulaştınız. Peki nereden çıktı bu ‘Biz’? İşte o yüzden ortaya güzel bir eser çıkardıysanız, bir adım öne çıkın ve gururla ‘Ben yaptım!’ deyin.

İstediğim maaş XX lira!


İş hayatının rutin olarak en civcivli dönemlerinden biri zam dönemleri. Siz içinizden, yaptığınız işin ne kadar ettiğini, ne kadar maaşı hak ettiğinizi bilmektesinizdir. Bu noktada eğer bilmiyorsanız bir piyasa araştırmasıyapıyorsunuzdur. Genelde bu zamanlarda iş yerleri hafiften dedikodu kazanına döner. ‘X kişi ne kadar alıyormuş, Y kişi ne kadar istiyormuş’ öyle ya da böyle kulağınıza çalınır. Sizden bin fersah az iş yapan birinin sizin iki katınız maaş alıyor olması kadar yaralayıcı, motivasyon kırıcı bir durum yoktur iş hayatında. Patrona ya da amirinize açık sözlü bir şekilde durumu ifade etmek ve net biçimde ‘Yaptığım iş budur, bunun ederi piyasada şu kadardır, istediğim maaş XX liradır’ demek hem kısa hem uzun vadede en güzel olanı.

Teşekkürler!


İki çeşit teşekkürden bahsediyoruz: Biri iltifat aldığınızda, diğeri ise eleştirildiğinizde. İlkini yapmak nispeten kolay. O gün çok güzel olduğumuzu söyleyen birine, ‘ama gözlerimin altındaki kaz ayakları da…’ şeklinde bir yanıta girişmeyin, gönül rahatlığıyla “teşekkür” edin.
Gelelim daha zoruna. Ancak çok yakınlarınız ve size değer verenler, sizi daha iyiye götürecek, hayrınıza eleştiriler yapabilirler. Eleştiri kaldırma kapasitesi kişiden kişiye değişse de, ister istemez içinizde yarattığı ilk duygu bir burkulma hissi olur. Kendinizle bir yüzleşme anıdır bu. Hal ve tavırlarınızla, yaptığınız işle, çocuklarınızla ilgili olumsuz bir gözlem size aktarılmaktadır. Reaktif bir cevaba sarılmadan önce, gelin dolu dolu sakin bir ‘teşekkür ederim’ deyin. Bunu yapmak ilk başta zor olsa da pratiğiniz arttıkça daha kolay geleceğiniz ve uzun vadede içinizi hoş duygularla dolduracağını garanti ediyoruz.

Kendimi güzel hissediyorum!


İtiraf edelim ki, etrafımızda her zaman kendimizden daha güzel gördüğümüz birileri olacak. Ayrıca kendimizi daha az çekici hissettiğimiz, yorgun olduğumuz, hayat enerjimizin nispeten düşük olduğu günler… Angelina Jolie’nin, Miranda Kerr’in böyle günleri yok mu sanıyorsunuz? Kendinizi tarif ederken kullandığınız kelimeler çok önemli. Kendinizi güzel hissettiğinizde bunu dile getirin ve bunu daha sık dile getirmeye gayret edin. Sizde yaratacağı değişime şaşıracaksınız.

Mutlu değilim!


Çağımızın takıntılarından biri de sürekli mutlu olma arzusu. Hayatın denizde giden bir kayık misali, dalgalarla birlikte bazen aşağı bazen yukarı seyredeceği ne kadar da açık oysa. Mutlu olmadığınızda bunun taklitini yapmak yerine, hem kendinize hem etrafınızdakilere dürüst olun. Bunun sizi rahatlattığını göreceksiniz. Ayrıca mutsuzluğunuz kronikleşmeden yakınlarınızdan ve bir profesyonelden yardım almak en iyisi.

Yardıma ihtiyacım var!


İhtiyacınız olduğunda yardım istememenizin pek çok sebebi olabilir. Sebebiyle yüzleşip derinden bir çözüme giderseniz ne ala, ama yapmasanız da gelin bu inadı kırın. İş hayatında ya da özel hayatınızda omzunuzdaki yükün taşıyacağınızdan fazla hale geldiği noktaya gelmeden yardım isteyin. Alma ve verme dengesinitutturmak zor zanaat. Hep verici olmanın, karşınızdakini yararsız hissettirebileceği de bir gerçek. Hem siz hayatınızı kolaylaştırın, hem de karşınızdaki size vereceği değerli bir şey olduğunu görüp kendini iyi hissetsin. Alan memnun, veren memnun.

Şükürler olsun!


İstemenin sonu yok. Ayrıca istemek güzel bir şey, hayat enerjinizin yerli yerinde olduğunu, umutlarınızın taptaze olduğunu gösteriyor. Diğer yandan istemenin de sonu yok. Eğer isteklerinize gem vuramıyor ve gerçekleşmeyenler için kendinizi heder ediyorsanız, orada bir durmak gerek. Bunun en güzel yolu ‘Şükür Listesi’. Alın kağıdı kalemi elinize hayatınızda şükredebileceğiniz şeyleri şöyle bir sıralayın. ‘Şükürler olsun’ demek için sandığınızdan çok daha fazla nedeniniz olduğunu göreceksiniz.


Farkındalığınızı Artıracak 5 Kişisel Gelişim Kitabı Bir Ömür Nasıl Yaşanır? – İlber Ortaylı “Kendimi geliştirmek istiyoru...